Beyi tümörünün neden oluştuğu tam olarak bilinmese de bazı risk faktörleri mevcuttur.
Omurilik tümörleri ve tedavisi ile ilgili detaylı bilgi edinmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Genellikle, bütün kanserlerin yüzde 5’i ile 10’u arası genetik sebeplerle ortaya çıkmaktadır. Beyin tümörü oluşumunda da kalıtım, risk faktörüdür. Bu nedenle ailesinde beyin tümörü olan kişilerin, düzenli olarak doktor kontrolü yaptırmaları tavsiye edilmektedir.
Yapılan araştırmalarla beyin tümörü riskinin yaş ilerledikçe arttığı ortaya konmuştur.
Beyin tümörünün beyaz ırklarda görülme oranı, diğer ırklara göre daha yüksektir.
İyonize edici radyasyona maruz kalanlarda beyin tümörü oluşumu riski yükselmektedir. Radyasyonla kanser tedavisi olanların yanı sıra Fukuşima ve Çernobil gibi nükleer felaketler sonucu ortaya saçılan radyoaktif serpintilere maruz kalanlar, bu risk grubuna örnek olarak verilebilir.
Vücudun diğer bölümlerinde oluşan kanserli hücreler, beyne de sıçrayıp burada tümör oluşumuna neden olabilmektedir.
Metastaz yapma eğilimi en fazla olan kanser türleri,
Tümör belirtileri bazı faktörlere bağlı olarak hastadan hastaya değişiklik göstermektedir. Tümörün yeri, büyüklüğü, büyüme hızı ve tipi belirtilerin değişmesine neden olmaktadır. Semptomların ortaya çıkması ise tümörün sinir uçlarına baskı yapması ve çok büyük tümörlerin beyin içinde sıvı birikmesine neden olması gibi sebeplere dayanmaktadır.
Beyin, vücudun tüm hareketlerini yöneten organ olduğu için farklı bölgelerde belirti görülebilmektedir. Çok şiddetli baş ağrısı beyin tümörü ile karakteristik olsa da hastalarda genel olarak görülen belirtiler şu şekildedir:
Kafatası kemiği açılması beyin tümörü cerrahisinde en çok uygulanan işlemlerden biridir. Nadir olmayarak kafatası açılmadan da yapılan beyin tümörleri ameliyatları vardır. Ameliyat sırasında kafatası kemiğinin kesilmesi ve sonrasında tümörün çıkarılma işleminden hemen sonra kemiğin yerine yerleştirilmesi ile beyin tümörü operasyonu gerçekleştirilir ve kafa derisi dikilir.
Beyin cerrahisinde standart işemdir. İşlem sırasında mikroskop beyin dokusuna çok yakından bakmaya olanak gösterir. Bu sayede tümörlü ve tümörsüz dokular rahatlıkla ayrılabilmektedir. Mikrocerrahi sayesinde bölge başarılı bir şekilde temizlenmektedir.
Beyin tümörleri kafatası içinde yer kaplarlar ve basınç artışına neden olurlar. Bu durumda oluşan başağrıları daha sıkıcı, şiddetli, zor geçen ve diğer bazı belirtilerle (kusma, görme ve işitme bozuklukları, kol ve bacaklarda güçsüzlükler, dengesizlik gibi) beraber seyreden ağrılardır.