Çene eklemi rahatsızlığı, alt çeneyle üst çeneyi birbirine bağlayan çene eklemi ve bunu çevreleyen dokular arasındaki uyumun ani bir etkiyle ya da zaman içerisinde bozulmasıdır. Tedavi edilmediği takdirde çenenin kilitlenmesine kadar gidebilen ciddi semptomlar gözlenebilir. Bundan dolayı tedaviye ne kadar erken başlanırsa tedavi başarısı da o derece artmaktadır.
Zamanla ufak semptomlarla başlayan çene eklem hastalıklarının kendini gösterme durumu ilerleyen süreçlerde güçlü çene ağrıları, baş, boyun, omuz ağrıları, eklemlerin ses çıkarması, çenenin yerinden çıkması, çenenin kayarak açılması gibi daha sorunlu durumlara sebebiyet verebilir.
Temporomandibuler Eklem (TME , Alt çene eklemi ) ve/veya çiğneme kaslarını tutan ağrı ve fonksiyon bozukluğu sendromudur. Eklem yüzeyi ve disk arasındaki uyum bozulmuştur. Çene eklemi bozukluğu hastalıkları bugünlerde sıkça karşımıza çıkmaktadır.
Dişler ve kapanış sisteminin muayenesi
Çiğneme kaslarının muayenesi
Çene ekleminin muayenesi
Öncelikle yapılması gereken en önemli şey hasta eğitimidir.
Çene eklemi bozukluklarında teşhis için muayene ile birlikte bazı yardımcı testler de kullanılabilir. Ayrıca geleneksel veya bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme de sıklıkla kullanılan görüntüleme yöntemleridir. Nadiren sintigrafi veya PET tetkikleri de gerekebilir.
TME’de diskin deplasmanı ya da kondil ve diskte dejeneratif değişiklikler de oluşabilir. TME’deki klinik semptomlardaki farklılıklar her zaman disk deplasmanı olarak açıklanamaz. Çiğneme kaslarının disfonksiyonu da hesaba katılmalıdır.
Diş gıcırdatma daha çok geceleri uykuda gözlenen ve önlem alınmazsa ileride ciddi rahatsızlıklara neden olabilen bir hastalıktır. Gün içerisinde biriken stresin, gece uykuda açığa çıkarak dişlerin bilinç dışı birbirleri üzerinde kaydırılmasıyla meydana gelir.
Diş gıcırdatma ile diş sıkma devamlılık kazandığında ve önlenmediğinde dişlerin aşınması, dişlerin kırılması, diş etlerinin çekilmesi ve buna bağlı olarak oluşan soğuk-sıcak hassasiyeti, çene eklemine aşırı yük binmesinden dolayı eklem hastalıklarının oluşması, çevredekilerin çıkan seslerden rahatsız olması gibi sorunlara yol açar. Dişler aracılığıyla çene eklem bölgesine iletilen bu yükler, bölgede ağrılara ve geri döndürülmesi zor değişimlere sebep olur. Bu sebeple diş hekimine erken başvurmanın rolü büyüktür.
Tedavide, dişlerin ölçüsü alınarak hazırlanan ve gece takılan yumuşak veya sert gece plakları önerilir. Bu plakların belirli aralıklarla yenilenmesi gerekir. Bununla beraber kişinin günlük hayatındaki stresi azaltması tedavinin başarısı açısından önemlidir.
Alt ya da üst çenede kullanılan ve çene kapanışını düzenlemek ve çiğneme kasının gevşemesini sağlamak için kişiye özel olarak üretilen, şeffaf yapıda olan plaklardır. Kas boyunda uzama meydana geldiğinden eklemde rahatlama meydana gelir. Ayrıca diş gıcırdatma ve sıkmaya karşı dişler korumaya alındığından dişlerde oluşabilecek hasarlar azalır.
Splintin yapımı, ölçümü ve teslimi olmak üzere toplam 2 seans sürer. Hastanın tedavinin seyrine göre periyodik kontrollere gelmesi önem taşır.
Tedavi sürecinde diş hekimi ile olan iletişim çok önemlidir. Özellikle kombine tedavi yöntemlerinde periyodik kontroller tedavinin seyri açısından ayrıca önem taşımaktadır. Hekimin tavsiye ettiği ilaçların düzenli olarak kullanılması, eğer önerildiyse egzersizlerin düzenli olarak yapılması ve zararlı alışkanlıklardan kaçınılması, yine hekim önerdiyse diyete dikkat edilmesi gerekir. Tedaviye bir çeşit protez olan splint tedavisi de eklendiyse, splintin diş hekiminin önerdiği şekilde düzenli olarak kullanılması ve hekim tavsiyelerine mutlaka uyulması gerekir. Splint plağı kullanımında ilk hafta, üçüncü hafta ve aylık kontrollere gidilmelidir.
Çene eklemi tedavisinde iyileşme hastalığın şiddetine göre değişir. Çok şiddetli vakalarda her zaman tamamen bir iyileşme olmayabilir. Buradaki esas iyileşme kriteri hastanın ağrısız bir şekilde günlük çene hareketlerini (yemek yeme, konuşma, yutkunma vb) yapabilmesidir.
Çok konuşmanın çene eklemi rahatsızlığına yol açmasıyla ilgili bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak sürekli olarak çene ekleminin maksimum aralıkta açılmasına neden olacak hareketlerden kaçınılmalıdır.
Öncelikle ağız ve diş sağlığına özen gösterilmeli.
6 ayda bir gidilmesi gereken diş hekimi kontrolleri ihmal edilmemelidir. Zira dişlerdeki eksiklikler, hatalı yapılmış dolgular veya protezler, diş kırıkları ve aşınmaları gibi dişsel problemler tedavi edilmediği takdirde çene eklemini olumsuz etkilemektedir.
Dudak ısırma, tırnak yeme, kalem ısırma gibi parafonksiyonel alışkanlıklardan kaçınılmalı, yanlış duruş ve postur bozuklukları düzeltilmeye çalışılmalı
Diş sıkma ve gıcırdatmaya neden olan ve çene eklemine en sık zarar veren stresten uzak durulmaya çalışılmalıdır.